TERÖRÜN ULUSLAR ARASI BOYUTU
Terör; insanları yıldırmak, sindirmek yoluyla onlara belli düşünce ve davranışları benimsetmek için zor kullanma ya da tehdit etme eylemidir. Bölgesel sonuçlarından ziyade, iki ya da daha fazla ülke arasındaki ilişkilere yön veren, küresel getirilerinin ön planda olduğu eylemlere uluslararası terörizm denmektedir.
Terörizm bir ideoloji olmayıp bir totaliter silah, bir stratejidir. Çoğunlukla siyasi olan amaç bazen sosyal ve ekonomik de olabilmekte ve değişik siyasi görüştekiler (mesela aşırı sol ve aşırı sağ) tarafından kullanılmaktadır. Siyasi kurumlar ne kadar mükemmel, sosyal düzen ne kadar adil ve insani olursa olsun, daima bu düzeni radikal olarak ve şiddetle değiştirmekten yana olan bir avuç insan bulunacaktır. Terörizm sınır savaşlarının azaldığı, artık sınır içi savaşlara geçildiği bugünlerde dünyadaki güç dengelerinin değişimi ve uluslararası ilişkilerdeki farklılaşmanın sonucu olarak, aynı zamanda psikolojik savaş unsuru olarak da kullanılmaktadır.
Günümüze kadar küresel terörizm birçok evreden geçmiş ve şu an ki yapısını kazanmıştır. 18.ve 19. yüzyıllarda terörist örgütlerin kendilerini meşrulaştırma aşamasında ezilenlerin despot yönetimlere karşı az bir güçle hedeflerine ulaşmasını amaçlayan argümanları vardı. Soğuk savaşın başlaması, bu savaş döneminde bazı devletlerin terör örgütlerine ihtiyaç hissetmeleri ve terörü uluslararası ilişkilerin bir pazarlık unsuru olarak kullanmaları bu argümanlardan uzaklaşıldığı ve uluslararası arenada birer çıkar çatışmasının şablonu haline getirildiğinin göstergesidir. Bu yönüyle terörün uluslar arası bir boyut kazandığını söylemek yerinde olacaktır.
Terör örgütlerinin niteliklerinin, hedeflerinin ve yöntemlerinin belirlenmesinde bazı sınıflandırmalara gidebiliriz. Fazlaca örneklerine rastladığımız devlet teröründe terörizm; devletin otoritesini tehdit eden grup ya da hareketleri baskı altına almak veya yıldırmak için devletler tarafından da kullanılabilir. Eylül 1793-Temmuz 1794 yılları arasındaki Fransız Devrimi sonrasındaki devlet terörü Nazi Hükümeti ile yaygınlığını ve ideolojik bağlantısını artırmıştır. ABD’nin savaşı kazanmak için Japonya’da iki ayrı kente atom bombası atarak binlerce masum sivili öldürmesi ile doruk noktaya ulaşır. Aynı şekilde SSCB’nin Macaristan, Çekoslovakya, Afganistan’da; ABD’nin Vietnam, Somali, Irak ve Afganistan’da gerçekleştirdiği eylemleri de bu kapsamda saymak mümkündür. Bu alandaki en bilinen örnek İsrail’in Filistin’e, Sıpların Boşnaklara, Ermenilerin Azerilere uyguladığı şiddet gösterilmelidir. Soğuk savaş dönemindeki uluslararası terörizmin temel özelliklerini; Kapitalist bloğun Sosyalizmin dünyaya yayılmasını engellemesi, Doğu bloğunun ise Sosyalizmi dünyaya ihraç etmek amacıyla karşı blok içinde oluşumlar yapılandırıp, terörist eylemler gerçekleştirmesi bu grup terörün en bariz yansımalarıdır.
Uluslararası terörizm genellikle iki veya daha fazla ülkenin vatandaşları tarafından işlenen eylemleri içerir. Uluslararası terörizm eğer;
Terörün sihirli değnekle birden çözümü hiç bir yerde yoktur bunun en az düzeye indirmekte biz güvenlik kuvvetleri ile vatandaş ve birlik beraberlik için oluşan sivil toplum kuruluşları ile başarılabilir. Hukuk, kolluk için bağlayıcıdır. Başka bir deyişle mücadele eden taraflardan biri kayıtlı, sınırlı ve denetim altında olmak durumundadır, diğeri ise hiçbir kayıt ve kuralla bağlı değildir. Bu durum, en azından ilk anda kolluk için bir dezavantaj teşkil edebilir ve kolluğu, hukuku şu veya bu şekilde delme düşüncesine itebilir. Bununla beraber, uzun vadede hukuka bağlı, güvenlik güçlerini asıl güçlü kılan şey olacaktır.
BENZER İÇERİKLER
İlginizi Çekebilecek Diğer İçeriklerimizDİĞER YORUMLAR
Yorumlarınızı PaylaşabilirsinizCemre
Sömürgeci devletlerin maşa kullanarak iç savaş etiketi adı altında desteklemiş ve yönetmiş oldukları terör örneği ne yazıkki her daim ilk sırada… Paylaşım için teşekkürler
KATEGORİLER
Site içi KategorilerimizTOP 10
En çok okunan içeriklerPOPÜLER İÇERİKLER
en çok yorumlanan, en popüler olanlar.