Ramazan ayı, dinimizce yüce ve kutsal kabul edilmiş mübarek bir aydır. Kutsiyeti ve fazileti Kur’an ve sünnetle sabit olan Ramazan ayı zamanda 10 bir ayın sultanı olara kabul edilmektedir.
Feyiz ve bereketlerle, afv ve mağfiretlerle dolu olan sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın toplum hayatında yoğunluk kazandığı, ibadet yaşantımızın zenginleştiği Ramazan ayı, peygamber efendimizin ifadesi ile “evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş” olan bir aydır.
Ramazan ayı, kalplerin dirildiği, gönüllerin aydınlanıp coştuğu, nefislerin kırıldığı, insani vasıfların tekrar hatırlandığı manevi yaşamı dolu olan bir aydır.
Bu anlamda Ramazan ayı Allah’ın biz müminlere sunduğu büyük bir ihsanı ve nimetidir.
nedeni ise dini yaşamımızda mühim bir noktayı olan Ramazan ayını, başka aylardan ayıran ve daha faziletli ve üstün kılan bir takım özellikler ve manevi güzellikler vardır.
Pek çok aşırı manevi sonuçlara sebep olan bu özellikler ve güzellikleri şöyle sıralayabiliriz:
1-insanlığı, içine düştüğü karanlık ortamdan çıkarıp aydınlığa kavuşturan yüce kitabımız Kur’lahza-ı Kerim, bu ayda indirilmiştir. şüphesiz Ramazanın diğer aylara ve zaman dilimlerine oranla dini ve sosyal yaşantımızda büyük bir önemi ve noktayı olmaktadır.
Bu aya kıymet kazandıran en önemli olay, Hz. Peygamberin en büyük mucizesi, dünya ve ahiret saadetine götüren, en güvenilir kılavuz olan Kur’an’ın bu ayda indirilmeye başlanmış olmasıdır.
insanlığın ufuklarını karartmış olan bilgisizlik, delalet ve vahşet bulutları, bu ayda sevgili peygamberimizin şahsında bütün insanlığa gönderilen Kur’an-ı Kerim’in evrensel mesajlarıyla dağılmış, cehaletin yerini bilgi, haksızlığın yerini adalet ve düşmanlığın yerini de sevgi ve barış almıştır. Kur’an-i hitap, Kur’lahza-ı Kerim’in bu ayda indirildiği şöyle beyan eder:
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَان
“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur\`an\`ın indirildiği aydır.” (Bakara, 2/185)
Ramazan ayı, Kur’an-ı Kerim ayıdır. Kalplere nur, gönüllere şifa, müminlere rahmet ve bütün insanlığa hidayet olan Kur’an-ı Kerim bu ay içerisinde bulunan Kadir Gecesinde indirilmiştir.
Beşeriyetin ufkunda batmayan bir güneş benzeri doğan bu ulu kitap, dünya durdukça da insanlığı aydınlatmaya devam edecektir.
2-Allah’ın alemlere rahmet şekilde gönderdiği, yaratılmışların en şereflisi, Allah’ın en sevgili kulu, insanlığın yüksek ve en mükemmel ahlak örneği, peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed’e peygamberlik görevi bu kutsal ayda verilmiştir.
O’na bu kutsal görevin verildiği Ramazan ayı, hiç şüphesiz insanlık için bir dönüm noktası olmuştur. insanlar bu peygamber yardımı ile karanlıktan aydınlığa kavuşmuştur.
3-Bin aydan hayırlı olan “Kadir gecesi” bu ayın içinde yer alıyor. idrak edilmesi biçiminde bin sene nafile ibadetten hayırlı olan kadir gecesi gene bu kutsal ayda yer almaktadır:
لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِّنْ أَلْفِ شَهْرٍ
“Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.” (Kadir, 97/2)
4-islam’ın beş erkanından bir tanesi olan ve müminleri kötülüklerden arındırıp manevi anlamda temizleyen oruç, bu ayda tutulmaktadır.
5-Ramazan ayında cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır, ve şeytanlar zincire vurulur. Nitekim; sevgili peygamberimiz bunu şöyle bildirmektedir:
إِذَا جَاءَ رَمَضَانُ فُتِّحَتْ أَبْوَابُ الْجَنَّةِ وَغُلِّقَتْ أَبْوَابُ النَّارِ وَصُفِّدَتْ الشَّيَاطِينُ
“Ramazan ayı girince cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincirlere vurulur.” (Buhari, Savm,)
Tabi söz konusu bu hadis-i şerifte şu vurgulanmak istenmiştir. Ramazan ayında mümin kendisini cennete götürecek ibadetler ve iyi işler yaptığı için cennet kapıları ona açılmış, kendisini cehenneme sürükleyecek kötülüklerden uzaklaştığı için de cehennem kapıları onun için kapanmış olacaktır.
gene bu ayda münin, nefsinin kötü arzularına ve şeytanın talebine uymayacağı için, şeytan zincire vurulmuş gibi olacağından bundan böyle oruçluyu aldatamayacak ve ona menfi bir etki yapamayacaktır.
Hz. Peygamber ramazan ayı girerken ashabına hitap ederek ramazan ayının kutsiyet ve faziletini şöyle belirtmiştir.
“Ey kişiler! yüce ve kutsal bir ayın gölgesi üzerinize bastı, o ayda bir gece bulunmaktadır ki bin aydan daha hayırlıdır.
Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı nafile kıldı.
O ayda bir farz işleyen öteki aylarda yetmiş farz işlemiş bunun gibi sevap alır. O, sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. O, yardımlaşma ayıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır. O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur. aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilmekte. Oruçlunun sevabından da hiç bir şey noksanlaşmaz. O öyle bir aydır ki evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden ateşinden kurtuluştur.”(Terğib ve Terhib, ıı, 430/13)
Evet ramazan ayı, manevi yaşamımızda seçkin noktayı olan bir aydır.
Ramazan ayı, rahmeti ve bereketi bol bir aydır. Bu ayın gelmesi ile iyilikler çoğalır, kötülükler azalır, yoksullara ve düşenlere yardım elleri uzanır, Hem de yapılan hayır ve hasenatların diğer aylara nazaran kat kat sevapları ve mükafatı söz meselesidir.
Ramazan ayı, hac ibadeti dış islam’ın beş erkanından dördünü edâ ettiğimiz ve ibadetlerle süslediğimiz müstesna bir süre dilimidir.
Ramazan ayı, her yönüyle birlik beraberlik ve kardeşlik duygularının nazariyeden fiiliyata döküldüğü ve daha da güçlenerek pekiştiği bir aydır. Bu ayda farz namazlara ilaveten kılınan teravih namazlarında, dünyevi makam, mevki ve maddi farklılıklar cami dışında bırakılarak varlıklı- yoksul, amir-memur, işçi- işveren, hoca- öğrenci, ihtiyar-genç. tüm kişiler aynı safta omuz omuza durmaktadırlar. işte bu yakınlık, değişik cemiyet katmanlarını birbirine yaklaştırır. Onlar içinde bulunan kin, husumet.ve dargınlıkları izale eder. Aralarında sevgi ve saygı bağlarını güçlendirir.
Resul-i Ekrem Efendimiz ( sav )’in şu veciz sözü, bu mübarek ayın ulviyetini ve kutsiyetini en güzel bir biçimde anlatım itmektedir.
“ümmetim Ramazan’ın faziletini tam olarak bilselerdi, tüm senenin Ramazan olmasını temenni ediyorlardı.” ( Diyanet ilmi dergi, Vııı, sayı 90- 91,s. 343.)
Kısaca belirtmek gerekirse Ramazan ayı, ibadetler, iyilikler huzur ve manevi huzur mevsimidir. Adının bir manası da günahları yakmak olan Ramazanı günahlarımızı yakmalı sevaplarımızı artıracak şekilde geçirmemiz lazım. Bunun arasında bu ayda farz kılınan oruç ibadetini eda etmemiz lazım.
Ekleyen : LaLe - Tarih: 06 Haziran 2016 - 14:58 - Okunma Sayısı : 3.136 viewsBENZER İÇERİKLER
İlginizi Çekebilecek Diğer İçeriklerimizDİĞER YORUMLAR
Yorumlarınızı PaylaşabilirsinizKATEGORİLER
Site içi KategorilerimizTOP 10
En çok okunan içeriklerPOPÜLER İÇERİKLER
en çok yorumlanan, en popüler olanlar.